30 Haziran 2009 Salı

Hayat Nefretim!!!





Yaşamak,gülmek,ağlamak,
Hep acı verici..
Yaşadım,güldüm,ağladım,
Ama hiç sevinmedim bu hayatta!..
Hayattan tek istediğim:sevmek ve sevilmek..
Ama bu hayat bunuda çok gördü bana;
Döndüm baktım eski zamanlara;
O eski zamanı yaşamak istedim,
Bşaramadım...
Hayattan hep nefret ettim...

Sevmek beni sevdirmedi;
Hep ağlattı,
Hep acı verdi,
Ama artık sevmiyceğim,
Çünkü hiç sevinmedim...
BU benim hayat nefretim!

Ama yinede biliyorum ki;
Hayat bu,
Bazen ağlatır,
Bazen güldürür,
Yaşamayı ve ölmeyi öğrenmeliyiz...

İŞTE BU BENİM HAYAT NEFRETİM!!!

27 Haziran 2009 Cumartesi

- - Seni yaşacağım‏ - -




Acılar biriktiriyorum masum avuçlu çocukların yüreklerinde!
Şehre dar gelen bir hayalin tam ortasında kederler çoğaltıyorum yırtık ceplerimde.
An geliyor bir ülkeye bölünüyor yüreğim ve an geliyor dünya oluyor acımasızlığım yamacında yüreğim...
Saklı düşlerimin o en kayıp adreslerinde bir masala dönüyor sözlerim.
Zamansızlığıma sığdıramadığım derin acılar saklı şimdi kimliksiz düşlerimde!
Ben bir şehre çekip giderken bir ülkeye dönüyor yüreğim.
Ben şehir ve ülke iki bağımsız hayal atlası ve otam ortasında ben masum avuçlu bir çocuk yüreği...
Bütün terkedişlerime bir kandil yakıyorum gecenin sustuğu bu anda!
bütün hayal kırıklıkları bütün sıradanlıklar ve bütün mavi olmayan aşklar birer birer kapı çalıp çekip gidiyorlar.
Oysa bir yıldız sararken gamlı düşlerime ve kelimeleri hüznün rengine boyarken ardımda yaşayamaycağım her şey bir uçurum olup çıkıyor karşıma!
Zamanı karalıyorum silikleşen yazılarımın içinde ve göğün karanlığına hicran yazıyorum siz sabaha soyunup uyurken bense gecenin tam koynunda.
adıni bile bilmediğim bütün sözlerin esaretini yaşıyorum.
Bütün savunmasız korkularımın cesur bir savaşçısıyım sanki şuan çünkü ben;
SENİ YAŞIYORUM...

Ayrılıkların o kapanmaz yara gibi duran bütün ayraçlarını kaldırıyorum.
Tuz basıyorum özlemden çatlayan yüreğimin yarasına!
Akşamlar geceye soyunup dururken ve çekip giderken bütün eşgali yıldızların ben göğe yükseliyorum sanki!
Gögün avuçlarında bir zaman sonra sewgi yağdıracağım bu karanlık şehre ve bu kayıp dünya sahnesine!

SENİ YAŞIYORUM işte upuzun yolların umutlara bağlandığı uzak bir kentin en ücra yerinde!
İç cebimde melankolik bakışlarımdan bir tutam umut demeti ve yanlızlığıma tütsü yakarken ben
sen gecenin ağaran saçlarıyla bir rüzgar olup geliyorsun taa o uzak kentlerden...
Ben bir ülke oluyorum işte o an bütün halklarıyla aşk dolu bir ülke!
şimdi masalsı bir güzelliğe kapılıyor gülüşlerim.
Şimdi benden kilometrelerce uzaktasın ama dokunsam heyecandan ölecekmiş gibisin ama yoksun işte.
Çelişkilerin acımasız derin çukurlarında bir yanım seni yaşıyorken bir yanım melali bir aşkı yoklayıp duruyor.
Ve acılar biriktiriyorum hiç durmadan minicik avuçlu çocukların gül kokan yüreklerinde!
Şehre dar gelen bir hayalin ortasında ben kederler çoğaltıyorum yırtık ceplerimde.
Sensizlikten kalma yanımın miladi aşk hüzünbazlığında hasrete dokunuyor umarsızca ellerim.
Gemisi batmak üzere olan bir kaptan gibiyim tıpkı gemi batıyor ve ben boğuluyor...
ki sen hala yoksun ben ben ben....
SENİ YAŞIYORUM...

Dayanılmaz korkular ve kaygılar var içimde.
Bitip giden bir ömrün sonbaharında ilk yaz sevmelerim var umuda yazılı mısralarımda.
Öyle çok şey varki dayanılmaz durur ruhumun çarmıha gerilmiş umutsuzluklarında!
Varların bir an da yoklara karıştığı bu hayat yokuşunda son nefesim oldun sen ve yaşamsız bir mısramın en kederli yanında bir tatlı gülüş oldun sen
SENİ YAŞIYORUM
Ve karanfil işlemeli mendillere sarıyorum şimdi bütün gülüşlerimi ve gecenin son yıldızıyla sana göndereceğim belki!
Belki benim yerim yerime o dokunacak tenine!
Belkide bu firari dokunuşlarım kaybolacak teninin gizemli evreninde!
Gözyaşlarım ıslatacak yüreğinde kuruyan düşten güzel çiçekleri ama sen bilmeyeceksin belkide bu acımasız sahtekar gülüşlerin içinde kaybedeceksin benim bu masum gelişlerimi!
Oysa görmeyeceksin bir karanfilin gülücüğünü ve ağlarken kaybedeceksin yüreğinde aşka dair bütün karanfilli sözlerimi ve son bakışlarımda ıslanacak bütün terkedişlerim
ama benSENİ YAŞAYACAĞIM işte!
Zamanın en kötümser yerinde uzak bir şehirde bir yürek mesafesi kadar yakın edeceğim bekleyişlerimi.
Sensizliğin senli yokuşlarından yüreğin güç verecek bana ve çıkacağım ben o sensizlik yokuşlarını!
Sana ve aşka dair ne varsa yüreğimde bu kez onları biriktireceğim ben. Masum çocukların gülüşlerindende çalıp ve yırtık ceplerime doldurup bütün yıldızları bir gece yarısı sana getireceğim.Sensiz yaşamayı sensizliğin coğrafyasında bırakıp bambaşka bir iklimden hayaller çalarak ben sadece
SENİ YAŞACAĞIM. . .

13 Haziran 2009 Cumartesi

Yanimda OL...OLurmu_?




Şaşarsam bir gün gittiğim yoldan,
doğru yola götürmek için gel olur mu...?



Yollarım engellerle dolu ise,
yardım etmek için benimle gel olur mu...?



Bırakmıyorlarsa beni sana,
dağları aşarak gel olur mu...?



Uçurumun kenarında isem eğer,
elin elimde olsun olur mu...?





Bakarsam eğer bir gün başka birine,
karşıma çık olur mu...?



Aldanırsam sahte gülüşlere,
aklıma gelen sen ol olur mu...?



Oynarsalar gönlümle bir gün,
korumak için meleğim ol olur mu...?



Kaptırırsam kalbimi bir başkasına,
söküp atan sen ol olur mu...?





Kalkarsa dünyada olmayan huzurum
sevincim sen ol olur mu...?



Yarım kalırsa bu sensiz geçen ömrüm,
gurbet'de sılam da sen ol olur mu...?



Aç kalırsam eğer Aşk'ından,
ruhumu besleyen sen ol olur mu...?



Kanatırsalar gönlümü derinden,
merhemimde sen ol olur mu...?





Mısralarda ararsam seni bir gün,
çıkıp gel Aşk defterime olur mu...?



Dalarsa gözlerim yollarına,
haber vermeden,kapıyı çalmadan gel olur mu...?



Ağlarsa bu gözlerim hasretinden,
silmek için koşa koşa gel olur mu...?



Son nefesimde bile seni dilersem,
yanımda ol... OLUR MU...?

" Oysa ki Ben "





Ve ben
Oysa ki ben
Ah ben!

Nasıl da farklı kılmıştım seni herkesten !

Herşeyin eni sendin ..
En çok sevilesi , en çok özlenesi ,en çok saygı duyulası , en çok hayat yapılası !

Tüm bunları doldurupta ceplerime giderken hayallerin peşinden,
En çok yıkılmak oldu yanıma kalan !

Herşeyin güzeli bildiğim sen,
Beni acıttın !
Ve acı en çirkindi bildiğim bütün hikayelerde ..

En karalardan korkuyorum artık ,
Biraz beyaz çalsana düşlerime !!!

Is/Sızımdın Sen...




Köhne bir aşkın kırıklarını toplarken bulmuştum seni.
Ve seni bulmuşken tam da, kendimi kaybetmiştim sende. Yüreğine yaslanmıştım küçücük yüreğimle.
İmkan/Sızımdın sen...
Sızımdın..
/..imkansızdın

Geldiğinde yağmur vardı, ıslaktım. Düşlerime kelepçelenmiştim. D/üşüyordum.
Yağmur vardı...
Islaktım.
Bir sızının tam ortasındaydın sen... ıs/Sızımdın...

Herkesten uzakta dinlendiğim bir liman gibiydin. Düşler ülkesine giden gemilerim senden kalkardı hep... Düş'tün, düş'tük...

Yoksun şimdi...
Aslında varoldun mu hiç bilmiyorum. O kadar yakınsın ki bana ama o kadar uzaksın ki aslında... Çelişki kuyusuna düşmüş bir özlem galiba benimkisi...

Rüya gibiydin... Yaşarken gerçektin. Uyandığımda anladım düş olduğunu...
Rüya gibiydin...
Hayra yormak istediğim bir rüya...

Is/sızımdın sen...
Issızdın.
Yüreğin yakındı bana bilirdim.
Ama uzak-tı adın.

Issız(ım)dın.
Ve bilirim hep ıs/sızım kaLacaksın...

2 Haziran 2009 Salı

an-la-mı-yor-sun




Hayatın şu yorgun ve doyumsuz yalanları arasında kaybolan yıllarım ve değer veripte ulaşamadığım sevgimin arasında kaybolup gidiyorum..Ve yorulduğumu hissediyorum..

Tam uyumaya çalıştığım an sen ve umutsuzluğumun kaybolduğu karanlıklar arasında ki senin varoluş hayalin beni ayakta tutuyor...Ve yavaş yavaş nefes almaya çalışıyorum..
Ve senin hayalin kaybolmasın diye geceye lanet okuyorum..
Kaybolmasından korktuğum için...


...Yürüyorum karanlıktaki hayaline.Ellerimi uzatıyorum ama karanlıklar arasında kayboluyor.
Gölgenle yarışıyorum.Sen bırakıp gitmek için;ben seni yakalayıp göndermemek için savaşıyoruz.

Yoruluyorum....Koşmaktan yakalayamamaktanyakalayıpta tekrar kaybetmekten yoruluyorum...
Susuyorum..Sessiz çığlıklar atıyorum duyamayacağın...
Korkuyorum....Bu seferki başka.Artık korkmamaktan korkuyorum.
İçimin kurumasındanağlayamamaktan korkuyorum.
Bana anlamsız bakan gözlerinde;gözlerimin yaşarmamasından korkuyorum....


Anlıyor musun?
Hayır!anlamıyorsun...Anlamadınanlamayacaksında.


Kayboluyorum...
Sende kaybettiğim ruhumu bende bulamıyorum...
Çırpınıyorumçırpındıkça da batıyorum...
Elimi uzatıyorum tutan yok...
Karanlığı avuçluyor parmaklarım...
Yalnızlığım bile beni yalnız bırakmış....
Sessiz çığlıklar atıyorum duymuyorsun..duymuyorsuuunn...


Yoruluyorum...
Susuyorum...
Korkuyorum...


Anlıyor musun?
Hayır!

An-la-mı-yor-sun...!